01 Blog
13-10-21
İŞ KAZASI NEDENİ İLE TAZMİNAT

İş kazası tazminat davası; bir işverenin işyerinde çalışan işçinin iş ilişkisi nedeniyle yaralanması veya ölümü halinde, kendisine veya yakınlarına sorumlu işveren tarafından tazminat ödenmesi istemiyle açılan bir maddi ve manevi tazminat davası türüdür.

İş Kazası Sayılan Haller Nelerdir?

5510 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu’nun 13. maddesine göre iş kazası sayılan ve tazminat davası açılabilecek haller şunlardır:

İşçinin işverene ait işyerinde bulunduğu sırada uğradığı her türlü bedensel veya ruhsal zararlar iş kazası sayılır.

Bir işverene bağlı olarak çalışan işçinin görevli olarak işyeri dışında başka bir yere gönderilmesi nedeniyle asıl işini yapmaksızın geçen zamanlarda işçinin maruz kaldığı fiiller iş kazası olup tazminat davasına konu olabilir.

İşveren tarafından yürütülmekte olan iş nedeniyle işçi kendi adına ve hesabına bağımsız çalışıyorsa yürütmekte olduğu iş nedeniyle gerçekleşen her türlü olay iş kazası olarak tazminat davasına konu olabilir.

İşçinin, işverence sağlanan bir taşıtla işin yapıldığı yere gidiş gelişi sırasında meydana gelen her türlü kaza iş kazasıdır.

İş Kazası Tazminat Davası Açma Süresi (Zamanaşımı)

İş kazası nedeniyle tazminat davası açma süresi; iş kazasının meydana geldiği tarihten itibaren 10 yıldır (BK m.146). İş kazası neticesinde yaralanma (maluliyet) veya ölüm olması arasında genel zamanaşımı bakımından herhangi bir fark yoktur.

Maddi ve Manevi Tazminat Davasında İstenebilecek Zararlar

1. Manevi Tazminat

Bilindiği üzere, manevi zararın tazminin öngören temel düzenleme Borçlar Kanunumuzun 47 nci maddesidir. Bahis konusu düzenlemeye göre; “Hakim, hususi halleri nazara alarak cismani zarara duçar olan kimseye yahut adam öldüğü takdirde ölünün ailesine manevi zarar namıyla muvafık tazminat verilmesine karar verebilir.” Bu çerçevede belirtmek gerekir ki, iş kazası nedeniyle zarar görecek olan kimseye manevi tazminat verilebilecektir. Bunun için, iş kazası olmalı, kişide manevi zarar husule gelmeli, manevi zarar ile iş kazası arasında uygun illiyet bağı bulunmalı ve işverenin kusurlu olması gerekir. Yargıtay 21.Hukuk Dairesinin 23/03/2004 tarih ve 2004/276 sayılı Kararında işçinin % 100 iş göremez durumuna geldiği halde yakınlarının manevi tazminat talebinin karşılanacağını hükme bağlarken, 27/01/2003 tarih ve 2003/427 sayılı Kararında ise işçinin % 51 oranında iş göremez durumuna geldiği halde yakınlarının manevi tazminat talebinin karşılanamayacağını hükme bağlamıştır. Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin 17/11/2006 tarih ve 2006/12432 sayılı Kararında işçi ile içsel ve gerçek bir duygu bağının varlığı manevi tazminat talebi için yeterli görülmüştür.

2. Bedensel Zarar (Yaralanma) Halinde Maddi Tazminat

Geçici işgöremezlik nedeniyle oluşan kayıplar; kişinin olay nedeniyle kalıcı bir sakatlığı olmadığı halde geçici bir şekilde, iyileşinceye kadar “çalışamadığı süre” nedeniyle uğradığı maddi zarardır.

Sürekli işgöremezlik nedeniyle oluşan kayıplar; kalıcı sakatlık nedeniyle çalışma gücü ve kazanç kayıplarıdır. Kalıcı sakatlık veya sürekli işgöremezlik, kişinin beden gücünde bir azalmayı ifade eder. Kişinin maluliyet oranı doktor raporuyla belirlenir ve maddi tazminat tespit edilen oran üzerinden hesaplanır.

Tedavi giderleri ve ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan maddi kayıplar.

3. Ölüm Halinde Maddi Tazminat

Ölüm halinde maddi tazminat davasının kapsamı Borçlar Kanunu m.53’te belirlenmiştir. Kanuna göre, ölüm hâlinde uğranılan ve istenebilecek maddi zararlar özellikle şunlardır:

Cenaze giderleri, ölüm hemen gerçekleşmemişse tedavi giderleri ile çalışma gücünün azalmasından ya da yitirilmesinden doğan kayıplar.Ölenin desteğinden yoksun kalan kişilerin bu sebeple uğradıkları kayıplar. Destekten yoksun kalma tazminatı ölüm halinde ölenin anne, baba, eş ve çocuklarının isteyebileceği maddi tazminattır.

İş Kazaları Tazminat Davalarında Yetkili Mahkeme

İş kazalarına bakmakla yetkili iş mahkemeleri şu şekilde belirlenir (7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu m.6)

İş Kazasının Tespiti

İş kazası, işveren tarafından mutlaka Sosyal Güvenlik Kurumuna bildirilmelidir. İş kazası, Sosyal Güvenlik Kurumuna (SGK) bildirilmesine rağmen meydana gelen olay SGK tarafından iş kazası olarak kabul edilmemişse hem SGK hem de işverenin davalı olarak gösterileceği bir “iş kazasının tespiti davası” açılmalıdır. İş kazasının tespiti davası açma süresi, iş kazasının meydana geldiği tarihten itibaren 10 yıllık zamanaşımı süresine tabidir.