Trafik Kazası Tespit Tutanağının İptali
Trafik kazası sonrası düzenlenen Trafik Kazası Tespit Tutanağı, kazanın oluş şeklini, iz ve delillerini belirleyen, sigorta süreçleri ve hukuki uyuşmazlıklar için en temel belgelerden biridir. Peki, bu tutanakta yer alan kusur oranına veya tespitlere itiraz etmek istediğinizde izlemeniz gereken hukuki yol nedir? Tutanağın tek başına iptali talep edilebilir mi?
Bu yazımızda, trafik kazası tespit tutanağının hukuki niteliğini, tek başına dava konusu edilip edilemeyeceğini ve itiraz mekanizmalarını Yargıtay ve Anayasa Mahkemesi kararları ışığında detaylıca ele alıyoruz.
TRAFİK KAZASI TESPİT TUTANAĞININ HUKUKİ NİTELİĞİ
Trafik kazası tespit tutanağı, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu ve ilgili Yönetmeliklere göre "kazanın oluş nedenlerini, iz ve delillerini belirleyen tutanak" olarak tanımlanır. Yargıtay 19. Ceza Dairesi, 18/06/2019 tarih ve E:2018/4357, K:2019/9639 sayılı ilâmında ise; "Trafik Kazası tespit tutanağı, kazaya karışan taraflar arasında çıkabilecek cezai ve hukuki uyuşmazlıkların çözümüne esas olacak ve trafik zabıtasınca düzenlenecek bir belge" olarak tanımlanmaktadır. Ancak, hukuki süreçler açısından bu belgenin niteliği oldukça önemlidir:
i-) Durum Tespiti Belgesidir: Tutanak, bir idari yaptırım veya tedbir niteliğinde değildir. Yalnızca kazadaki durumu ve delilleri tespit eden yazılı bir belgedir.
ii-) İspat Vasıtasıdır: Anayasa Mahkemesi, tutanağı "tek başına hüküm kurmak için yeterli olmayan ve yalnızca ispat vasıtası olan" bir belge olarak nitelendirir.
iii-) Aksi İspat Edilebilir Delildir: Tutanak, aksi sabit oluncaya kadar geçerli olan ve maddi durumu belirleyen bir delildir, itiraz halinde denetlenmesi gerekir.
Bu niteliği gereği, trafik zabıtası tarafından düzenlenmiş olsa bile bu belgeye idari bir işlem niteliği kazandırmaz ve bu nedenle idari yargıda herhangi bir davanın konusu olamaz.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu'nun "Trafik kazalarına el koyma ve bilirkişilik" başlığını taşıyan 83. maddesinde;
"Trafik kazalarına;
a) Adli yönden gereği yapılmak üzere mahalli genel zabıtaca,
b) Kazanın oluş nedenlerini, iz ve delillerini belirleyerek trafik kaza tespit tutanağı düzenlemek üzere de trafik zabıtasınca el konulur.
Trafik zabıtasının görevli olmadığı veya bulunmadığı karayollarında meydana gelen kazalarda trafik kaza tespit tutanağı mahalli genel zabıtaca düzenlenir ve bir örneği o yerin trafik zabıtasına gönderilir.
Karayollarında meydana gelen ve yalnız maddi hasarla sonuçlanan trafik kazalarında tarafların anlaşması halinde ve fiil başka bir suç oluşturmuyorsa adli kovuşturma yapılmaz ve Türk Ceza Kanununun 565 inci maddesi hükmü uygulanmaz.
Trafik kazalarında yolun trafiğe kapandığı hallerde; trafik zabıtası veya genel zabıta; iz ve delilleri kaybolmayacak şekilde işaretledikten ve gerekli işlemleri yaptıktan sonra, karayolunu trafiğe açmaya yetkilidir.
Karayolunun trafiğe kapanmasına ölümlü ve hayati tehlike yaratan yaralanmalı kazalar neden olmuş ve bu kaza can, mal ve trafik güvenliğini etkiliyor ve başka bir yoldan geçiş verilemiyorsa Cumhuriyet savcısının gecikeceğinin anlaşılması halinde, gerekli işaretlemeler yapılıp ... ve ölüler kenara alınarak durum bir tutanakla tespit edildikten sonra yol trafiğe açılır.
Trafik zabıtası, usul kanunlarına göre görevlendirilirse, trafik kazalarında bilirkişilik yapar.
Trafik kazaları, kaza tahkik memurluğu, bilirkişilik ve bunlarda aranacak şartlar ile diğer esaslar yönetmelikte gösterilir." denilmiştir.
Yine aynı Kanunun "Bu Kanundaki suçlarla ilgili davalara bakacak mahkemeler ve yetkileri" başlıklı 112. maddesinin birinci fıkrasında;
"Sürücü belgelerinin geçici olarak geri alınması hariç olmak üzere bu Yasadaki; hafif para cezasını veya bununla birlikte hafif hapis cezasını, belgelerin geri alınması ve iptali cezasını veya işyerlerinin kapatılması cezasını gerektiren suçlarla ilgili davalara trafik mahkemelerinde, bunların bulunmadığı yerlerde yetki verilen sulh ceza mahkemelerinde bakılır" hükmü yer almıştır.
2918 sayılı Karayolları trafik Kanunu'na dayanılarak çıkarılmış bulunan Karayolları Trafik Yönetmeliği'nin, "Trafik Kazalarına EI Konulması" başlıklı 154. maddesinde;
"Trafik kazalarına el konulmasında aşağıda gösterilen esas ve usuller uygulanır.
a) Trafik kazalarına;
1) Adli yönden gereği yapılmak üzere mahalli genel zabıtaca,
2) Kaza nedenlerini, iz ve delillerini belirleyecek "Kaza Tespit Tutanağı" düzenlemek üzere de trafik zabıtasınca (polis veya jandarma), el konulur.
Trafik zabıtasının görev alanı dışında kalan yerler ile el koyamadığı durumlarda, trafik kaza tespit tutanağı, örneğine uygun olarak mahalli zabıta tarafından düzenlenir ve bir örneği o yerin trafik zabıtasına gönderilir.
b) Trafik kazalarında yolun trafiğe kapandığı hallerde;
Trafik zabıtası ve genel zabıta; iz ve delilleri bozmayacak şekilde belirleyip işaretledikten ve gerekli tespitleri yaptıktan sonra, karayolunu trafiğe açmaya yetkilidir.
Karayolunun trafiğe kapanmasına ölümlü veya ölümle sonuçlanabilecek şekilde yaralanmalı bir kazaya neden olmuş ve bu kaza can, mal ve trafik güvenliğini etkiliyor ve başka bir yoldan geçit verilemiyor ise; cumhuriyet savcısının gecikeceğinin anlaşılması halinde, gerekli işaretleme ve tespitler yapılarak durum bir tutanakla tespit edildikten sonra yol trafiğe açılır. " denilmiş; aynı Yönetmeliğin, "Trafik Kazalarına İlişkin İşlemler" başlıklı 156. maddesinde de,
"Trafik kazaları ile ilgili olarak yapılacak işlemlerde aşağıdaki usul ve esaslar uygulanır.
a) Trafik kazası tespit tutanağının düzenlenmesi
1) Örneğine uygun olarak; kaza yerinin durumu, iz ve deliller, kazaya karışan sürücüler, varsa ölü veya yaralılar, hasar veya zarar, gün ve saat ile gerekli görülen diğer hususlar belirtilmek üzere düzenlenir ve olay yerinin durumu bir krokide gösterilir. Tutanağa kazazedelerin olay yerindeki ölüm veya yaralanma durumu işlenir.
Trafik Kazası Tespit Tutanağı; soruşturma evrakına eklenmek, dosyasında saklanmak ve sayısına göre taraflara verilmek üzere yeter sayıda düzenlenir.
Trafik kazası tespit tutanağının düzenlenmesi ile tutanakta yer alan bilgilerin bir veri tabanında toplanmasına ve bu bilgilerin ilgili taraflarla paylaşımına ilişkin usul ve esaslar Emniyet Genel Müdürlüğünce belirlenir.
2) Trafik kazası tespit tutanağı düzenlemeye 154 üncü maddenin (a) bendi gereğince trafik zabıtası ve genel zabıtanın görevli personeli yetkilidir.
Tutanaklar en az iki görevli tarafından düzenlenir. Hafif yaralanmalı veya hasarlı kazalarda tek görevli tarafından rapor şeklinde de düzenlenebilir.
Ancak, Türk Silahlı Kuvvetlerine ait araçların karıştığı trafik kazalarında bir askeri temsilcinin bulundurulması mecburidir.
3) Tutanak düzenleyenler, tutanakta taraflar için kusur oranı belirtmeksizin sadece kazanın oluşumunda kimin hangi trafik kuralını ihlal ettiğini belirtirler.
4) Karayolu üzerinde ölüm veya yaralanma ile sonuçlanıp, olay yerindeki iz ve delillerin tespit ve değerlendirilmesi sonucunda trafik kazası olduğu anlaşılan durumlarda; kazaya karışan taraf veya unsurlardan birinin, birkaçının ya da tamamının olay yerinden ayrılmış olması halinde de trafik kazası tespit tutanağı düzenlenir.
5) Önceden meydana gelmiş veya olay yerinden kaldırılmış araçların karıştığı ve yalnız maddi hasarla sonuçlanan kazalar için trafik zabıtası ve genel kollukça hasar tespitine dair kazaya karışanlara verilmek üzere tutanak veya rapor düzenlenmez. Bu durumlarda hasar tespitleri ilgililerin sigortalarına veya yetkili mahkemelere başvurmaları suretiyle yapılır.
Ancak;
Can, mal ve trafik güvenliğini etkileyen veya yolun trafiğe kapandığı maddi hasarlı trafik kazalarında, kazaya karışanların kazanın oluşuna göre iz ve delilleri işaretleyerek, mümkün olduğu takdirde olay yerinin fotoğraflarını çekerek araçlarını en yakın ve uygun yerlere çekmeleri,
Karayolu üzerinde birden fazla sayıda aracın karıştığı sadece maddi hasarla sonuçlanan ve tarafların bu Yönetmelik çerçevesinde Maddi Hasarlı Trafik Kazası Tespit Tutanağı düzenlemediği trafik kazalarında; taraflara ait araçlardan en az birinin olay yerinde bulunması ve olay yerindeki iz ve delillerden kazanın oluşumu ile o yerde meydana geldiğine kanaat getirilmesi, hallerinde görevlilerce trafik kazası tespit tutanağı düzenlenir.(...)" denilmiştir.
TRAFİK KAZASI TESPİT TUTANAĞI TEK BAŞINA YARGILAMAYA KONU EDİLEBİLİR Mİ?
Yüksek yargı mercilerinin kararları bu konuda net bir çizgi çekmiştir:
Yargıtay 12. Ceza Dairesi, 10.10.2013 tarihli ve 2013/17635 E, 2013/23320 K sayılı ilamında “… maddi hasarlı kaza tespit tutanağı, kazaya karışan taraflar arasında çıkabilecek cezai ve hukuki uyuşmazlıkların çözümüne esas olacak ve trafik zabıtasınca düzenlenecek bir belgedir. 5235 sayılı Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanunun 10. maddesi çerçevesinde, Sulh Ceza Mahkemesine görev yükleyen “Diğer Kanun” niteliğindeki 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu ile bu Kanuna göre çıkarılan Karayolları Trafik Yönetmeliğinde, maddi hasarlı trafik kazası tespit tutanağının iptali için Sulh Ceza Mahkemesine başvurulacağı yönünde hiçbir hüküm bulunmamaktadır. Maddi hasarlı trafik kazası tespit tutanağı, 5326 sayılı Kabahatler Kanununun “İdari Yaptırımlar” başlıklı 16. maddesinde yer alan idari para cezası ile idari yaptırımlar kapsamına da girmemektedir. Esasen; maddi hasarlı trafik kazası tespit tutanağı düzenlenmesi ile, ilgililerin iptali için başvuruda bulunabileceği, bir idari yaptırım veya tedbir niteliğinde bulunmayan durum (ve/veya delil) tespitinden ibarettir. Özel Kanunlarla çözümü, Sulh ceza mahkemelerine bırakılmış, idari yaptırım veya tedbir niteliği de bulunmayan bu belgenin, adli veya idari yargı yerlerinde çözümlenecek uyuşmazlıkların görülmesi sırasında, o mahkemelerce değerlendirilecek bir tutanak olduğundan, maddi hasarlı kaza tespit tutanağına yönelik davanın iptali isteminin, bu açıdan da Sulh Ceza Mahkemesinde görülmesi olanağı bulunmamaktadır. Maddi hasarlı trafik kazası tespit tutanağı, ileride görülecek uyuşmazlıklarda, bir idari işleme veya adli yargının görev alanına giren konularda bir mahkeme kararına konu edildiği takdirde, ilgililerce idari işlem veya adli merciilerce verilen kararın kanun yolu incelemesinde, itirazların ileri sürülebileceği belge olduğundan ve maddi hasarlı trafik kazasının iptali ve kusur oranının yeniden belirlenmesi talebinin Sulh Ceza Mahkemesinin görevleri arasında bulunmadığı…”
Yargıtay 19. CD 16.06.2021 tarih ve E:2020/3135, K:2021/6717 sayılı ilamında "Trafik kazası tespit tutanağı, bir idari yaptırım veya tedbir niteliğinde bulunmayan durum tespitinden ibarettir. İdari yaptırım veya tedbir niteliği de bulunmayan bu belge, adli veya idari yargı yerlerinde çözümlenecek uyuşmazlıkların görülmesi sırasında, o mahkemelerce değerlendirilecek bir tutanak olduğundan, kaza tespit tutanağına yönelik iptal isteninin, bu açıdan da Sulh Ceza Hakimliğinde görülmesi olanağı bulunmamaktadır..."
Yargıtay 19. Ceza Dairesi, 18/06/2019 tarih ve E:2018/4357, K:2019/9639 sayılı ilânında; “Trafik kazası tespit tutanağı, bir idari yaptırım veya tedbir niteliğinde bulunmayan durum tespitinden ibarettir. Özel Kanunlarla çözümü Sulh Ceza Hakimliklerine bırakılmamış, idari yaptırım veya tedbir niteliği de bulunmayan bu belgenin, adli veya idari yargı yerlerinde çözümlenecek uyuşmazlıkların görülmesi sırasında, o mahkemelerce değerlendirilecek bir tutanak olduğundan, kaza tespit tutanağına yönelik iptal isteminin, bu açıdan da Sulh Ceza Hakimliğinde görülmesi olanağı bulunmamaktadır.”
Yargıtay 7. CD. 02.11.2021 tarih ve E:2021/25295, K:2021/14114 sayılı ilamında "trafik kazası tespit tutanağının adli yargı yerlerinde çözümlenecek uyuşmazlıkların çözümü sırasında mahkemesince değerlendirilebileceği ve yalnızca kaza tespit tutanağına yönelik iptal isteninin Sulh Ceza Hakimliğince görülmesi olanağı bulunmadığı..." şeklindeki ilamlarında;
Kaza tespit tutanakları, tek başına, hüküm kurmak için yeterli olmadığı, tutanağın, ileride çıkabilecek cezai ve hukuki uyuşmazlıkların çözümüne esas olacak bir belge olduğu, tutanağın iptali isteminin tek başına Sulh Ceza Hakimliği'nde görülmesi olanağının bulunmadığını belirtmiştir. Zira, tutanak adli veya idari yargı yerlerinde çözümlenecek asıl uyuşmazlıkların görülmesi sırasında o mahkemelerce değerlendirilecek bir delildir.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 25.02.2020 tarihli ve 2017/2190 E, K:2020/205 K, ilamında “Trafik kazalarının giderek artması karşısında sigortalıya yüklenen bu yükümlülükler de gözetilerek 2918 sayılı KTK’nın 81. maddesinde değişiklik ile maddi hasarlı kazalarda, kazaya dâhil kişilerin tümü yetkili ve görevli kişinin gelmesine gerek olmadığı görüşündeler ise, durumu aralarında yazılı olarak saptayabilirler (KTK m. 81/2). Hazine Müsteşarlığının 2007/27 sayılı Genelgesi ile de, yalnız maddi hasarla sonuçlanan trafik kazalarında, taraflara anlaşma hakkı sağlayan bir yöntem oluşturulmuştur. Bu yönteme göre, 01.04.2008 tarihinden itibaren Trafik Kanunu’na uymak koşuluyla kazaya karışan kişiler aralarında anlaşarak “Trafik Kazası Tespit Tutanağı” yerine geçecek anlaşma tutanağını düzenleyebilmekteler. Bu şekilde düzenlenen tutanak, trafik zabıtasınca düzenlenen ‘Trafik Kaza Tespit Tutanağı’ hükmündedir.”
Uyuşmazlık Mahkemesi, 03.05.2021 tarih ve E:2021/248, K:2021/266 sayılı ilamında "...trafik kazası tespit tutanağı, kazaya karışan taraflar arasında çıkabilecek hukuki uyuşmazlıkların çözümüne esas olacak ve trafik zabıtasınca düzenlenecek bir belge olup, idari işlem niteliği de bulunmayan bu belgenin, adli yargı yerlerinde çözümlenecek uyuşmazlıkların görüntü sırasında o mahkemelerce değerlendirilecek olduğundan, 09/08/2020 tarihli Maddi Hasarlı Trafik Kazası Tespit Tutanağının iptali istenine yönelik davanın idari yargı yerinde görülmesi olanağı bulunmamaktadır.“ şeklindeki ilamında maddi Hasarlı Trafik Kazası Tespit Tutanağının iptali istemine yönelik davanın, belgenin idari işlem niteliği taşımaması nedeniyle idari yargı yerinde görülmesi olanağı bulunmadığı açıklanmıştır.
Anayasa Mahkemesi, 15.04.2015 tarih ve 2013/7304 bireysel başvuru numaralı kararında: "başvurucu, karıştığı maddi hasarlı trafik kazası nedeniyle uğradığı zararı sigorta poliçesine dayanarak sigorta şirketinden veya karşı taraftan istemesi mümkün olduğu halde hukuk mahkemelerinde böyle bir dava açmamıştır. Başvurucunun, açacağı böyle bir davada kaza tespit tutanağında belirtilen kusur oranına itiraz ederek bir bilirkişi raporu ile kusur oranının yeniden tespitini istemesi mümkündür. Buna karşın başvuruya konu kaza nedeniyle henüz ne bir ceza soruşturması başlatılmış ne de bir hukuk davası açılmıştır. Tek başına hüküm kurmak için yeterli olmayan ve yalnızca ispat vasıtası olan kaza tespit tutanağının tutulması ve iptal isteminin reddedilmesinden dolayı, başvurucunun güncel bir hakkının ihlal edildiğinden söz edilemez." şeklinde tek başına iptal isteminin reddedilmesini hak ihlali olarak saymamaktadır. Bunun nedeni, tutanağın ilgili olduğu asıl uyuşmazlık (tazminat davası, ceza soruşturması vb.) görülürken içeriğinin ve kusur oranının yargısal denetime tabi tutulma imkanının olmasıdır.
Trafik kazası tespit tutanağının içeriğinin doğru olmadığı veya kusur oranının hatalı olduğu iddiaları, tutanağın dayanak olduğu asıl uyuşmazlık (tazminat davası, ceza soruşturması) ile ilgili olarak açılacak bir davada ileri sürülebilir. Mahkemeler, tutanağı tali delil olarak değerlendirir ve genellikle bilirkişi incelemesi yaptırarak kusur durumunu kesin olarak tespit eder.
TRAFİK KAZASI TESPİT TUTANAĞINA İTİRAZ YOLLARI
Trafik kazası tespit tutanağındaki kusur oranı ve tespitlere itiraz edebileceğiniz iki temel mekanizma mevcuttur:
1. Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezi (SBM) Üzerinden İtiraz
Maddi hasarlı kazalarda, kazaya karışan taraflar, tutanakta belirlenen kusur oranının hatalı olduğunu düşünüyorlarsa SBM (Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezi) üzerinden online başvuru yaparak itiraz edebilirler.
-Koşullar: İtiraz hakkı sadece kazaya karışan taraflara aittir ve yalnızca maddi hasarlı kazalara ilişkindir.
-Önemli Not: SBM'nin bu kararı kesin değildir. Taraflar, gerekirse Sigorta Tahkim Komisyonu'na veya mahkemeye başvurabilirler.
2. Hukuk ve Ceza Yargılaması Sürecinde İtiraz (Esas İtiraz Yolu)
Tutanaktaki tespitlere itiraz etmenin ve yargı denetimini sağlamanın en esaslı yolu, tutanağın dayanak olduğu hukuki süreçleri başlatmaktır:
-Cevap/Savunma Şeklinde İtiraz: Tazminat davası açılması veya ceza soruşturmasının başlatılması durumunda, kaza tespit tutanağına itiraz; davayı gören mahkemeye veya soruşturmayı yürüten Cumhuriyet Savcılığına cevap veya savunma şeklinde yapılır.
-Delil Tespiti Davası: Dava açılmadan önce, kaza ile ilgili delillerin tespiti maksadıyla delil tespit davası açılarak, maddi deliller ve tanık anlatımlarının tespiti ile kusur durumunun belirlenmesi istenebilir.
-Tahkikat ve Bilirkişi İncelemesi: Bir itiraz söz konusu ise, mahkemece kusur yönünden tahkikat yapılmalıdır. Bu kapsamda; görgü tanıklarının dinlenmesi, keşif yapılması ve uzman bilirkişi incelemesi yaptırılması gerekir. Mahkeme, hükmünü genellikle bilirkişi raporuna göre belirler.
Trafik kazası tespit tutanağı, tek başına iptali talep edilemeyen bir delil olsa da, yargı denetimi dışında kalmaz; ilgili olduğu asıl uyuşmazlık çözümlenirken incelenir ve itirazlar bu süreçte ileri sürülebilir. Bu nedenle, bir hukuki uyuşmazlık söz konusu olduğunda profesyonel hukuki destek almak hayati önem taşır.